Oksijen
sensörünün, motor kontrol ünitesine gönderdiği sinyal değerlendirilir ve motora
alınan hava-yakıt karışımı oranının, zengin karışım mı fakir karışım mı olduğu
belirlenmiş olur. Motor kontrol ünitesi her zaman hava-yakıt karışım oranını
14,7:1 olarak, yani lambda=1 civarında tutturmaya çalışır. Eğer hava-yakıt karışımı
fakir karışımsa, yani çok hava, az yakıt varsa; ya da zengin karışım olmuşsa
yani çok yakıt az hava varsa, motor kontrol ünitesi enjektörleri kumanda ederek
enjektörlerin püskürtme sürelerinde ayarlama yapar, püskürtme miktarını
arttırır veya azaltır. Bunun yanında gaz kelebeğine de etki ederek hava
miktarında düzenlemeler yapar ve hava-yakıt oranını lambda=1’e getirmeye
çalışır. Bu karışım oranı saniyede 5 kez kontrol edilerek sürekli olarak
motorun verimliliği kontrol edilir. Böylece yakıt sarfiyatı azaltılır, egzoz
emisyonları düşürülür, motor performansı iyileştirilir.
Oksijen sensörü
soğukken çalışamaz. Özellikle sabah ilk çalıştırmalarda veya motor soğukken ilk
çalıştırmalarda, motorun ısınması için zaman geçmesi gerekecektir ve lamda
sensörü soğukta çalışmadığı için, motor gerekli düzenlemeleri yapamayacaktır.
Bu durumu önlemek amacıyla oksijen sensörünün hemen ısınıp çalışabilmesi için
(yaklaşık 600 santigrat dereceye), içerisine bir ısıtıcı rezistans
yerleştirilmiştir. Böylece oksijen sensörü soketi 4 uçlu hale gelmiştir
(eskiden 2 kablolu-uçluydu, ısıtmalı değildi).
Aslında oksijen sensörü çok
basit bir voltaj üreteci (pil) gibi çalışır, ısındığında kendi voltajını
üretir. Sensörün uç kısmının (sonda kısmı) iki ayrı ortama bakan yüzeyi vardır,
sonda ucun iç kısmı normal atmosfer havasıyla temas halindedir (çok küçük
deliklerle hava bu kısmın içine girer), sonda ucun dış yüzeyi ise egzoz
gazlarının olduğu egzoz borusunun içindeki ortama bakar. Yeni tip oksijen
sensörlerinde, sondanın iç kısmına hava gelsin diye konan küçük delikler bile
yoktur, kablo bağlantısı deliklerindeki çok küçük boşluklardan havanın girmesi
yeterli olmuştur. Böylece büyük delikler yüzünden toz-pislik-su gibi
kirleticileri sensörün içine girmesi ve arızalanması olasılığı azaltılmıştır.
Sensörün seramik sonda uç kısmında, platinyum kaplı zirkonyumdioksit (ZrO2)
seramik madde bulunur. Sondanın egzoz gazına bakan dış kısmı ile atmosfere
bakan iç kısmı arasındaki oksijen miktarı farklı, seramik uçta bir voltaj
gerilimi üretilmesine sebep olur. Oksijen miktarı farkı ne kadar fazla olursa,
o kadar yüksek voltaj üretilir. Sensörün içerisinde bulunan zirkonyum dioksit
(ZrO2 – seramik madde) çok ince mikro delikli, platinyum tabakasıyla kaplıdır.
Dış kısmı egzoz gazına maruz olan sensörün iç kısmı atmosfere açık şekilde
havalandırılmış olup, bu iki kısımdaki elektrot uçları kablo ile ECU’ye
bağlıdır. Bu farklı ortamlarda bulunan (egzoz gazı elektrodu ve dış hava
elektrodu) elektrotlar gerilim üretirler. Sadece kurşunsuz benzinle kullanılabilen
sensör aslında galvanik bir pildir. Genel olarak, motorda zengin karışım
olduğunda, oksijen sensörü maksimum 0,9 volt (900 milivolt) üretir, bu, egzoz
gazında bir miktar yanmamış oksjien gazı olduğu anlamına gelir. Eğer hava-yakıt
karışımı çok fakirse, oksijen sensörü çıkış voltajı 0,2 volt (200 milivolt)
civarında olacaktır.
Eğer hava-yakıt karışımı ideal orandaysa
(14,7hava/1yakıt), lambda sensörü çıkış voltajı 0,45 volt (450 milivolt)
civarında olacaktır. Hava yakıt karışımında lambda değerinin anlamı: λ>1
(lambda 1'den büyükse, fakir karışım) λlambda 1'den küçükse, zengin karışım)
λ=1 (lambda=1 ise ideal karışım, stokiyometrik oran)
Oksijen (Lambda) Sensörünün Çalışması
Okisen sensörü, sinüs eğrisine benzer, sıçramalı (dalgalı) bir voltaj sinyali üretir. Ürettiği voltaj sinyali bir minimum ve maksimum değer arasında sürekli değişir, okunan voltaj bu iki değerin ortalaması olarak belirlenir. Bu sebeplerle bu klasik oksijen sensörüne "sıçramalı" veya "iki noktalı" oksijen sensörü de denir. Ürettiği voltaj sinyali 100 milivolt ile 900 milivolt arasında değişir.
Oksijen
sensörünün sondasında iç kısımda seramik kalplı gövde vardır. Bu seramik
gövdenin içi boştur, iç kısmı dışarıdaki temiz havaya bağlıdır. Dış kısmındaki
kaplama ise egzoz borusunun içinden akan egzoz gazlarına bakar. Bu iki kaplama
üzerinde iki ayrı ölçüm elektrot uçları vardır. Dış ortamdaki havadaki oksijen
ile, egzoz borusu içindeki egzoz gazlarındaki oksijen oranı arasındaki farktan
dolayı, elektrot uçları arasında bir gerilim (voltaj) oluşur.
Dış ortamdaki
havadaki oksijen ile, egzoz borusu içindeki egzoz gazlarındaki oksijen oranı
arasındaki farktan dolayı, elektrot uçları arasında bir gerilim (voltaj) oluşur.
Bu, milivolt cinsinden sıçramalı
(dalgalı) bir voltaj sinyalidir, bu sinyal değerinden, egzozdaki oksijen oranı
hesaplanır, bu oksijen oranından da, motora emilen hava-yakıt oranı hesaplanır
ve enjeksiyona müdahale edilerek gerekli düzenlemeler yapılır.
Yorumlar
Yorum Gönder